Sarıkamış'ın buz kesen soğukları içinde, Sina Çölleri'nin kavurucu sıcağında, Çanakkale'nin göğüs gerdiği mahşerin ortasında, bir kahramanın destanı yazılıyor.
O, Erzincan'ın Kemah ilçesinden çıkıp, vatan toprağını korumak için cepheden cepheye koşan, iki oğlunu Sarıkamış'ta, bir oğlunu Çanakkale'de şehit veren, kendisi de kanlı savaşlardan sağ çıkıp, gazi unvanıyla memleketine dönen Kemahlı Oğuz Onbaşı…
Bir Anadolu evladı, vatanı uğruna gözünü kırpmadan feda eden, cesaretin ve fedakârlığın en yüce simgesi olan bu kahraman, tarihin derinliklerinde unutulmuş, fakat milletin ortak mücadelesinin yüreğinde hep var olmuş bir isimsiz kahramandır.
Bu kitap, sadece bir savaşın hikâyesi değil, o kahramanların, Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Gürcü’nün… Anadolu’nun her köşesinden gelen yiğitlerin, vatan için yan yana savaştığı bir destanın belgesidir. Ve Oğuz Onbaşı, onların arasında, vatanı savunurken yüreğiyle tarihe iz bırakan bir kahramandır.
Araştırmacı tarihçi Recep Babacan'ın kaleminden, tarihimizin derinliklerine ışık tutan bu eser, sadece bir kahramanın değil, milletin omuz omuza verdiği destansı mücadelenin de izini sürüyor.
Şimdi, Kemahlı Oğuz Onbaşı'nın adını duyduğunuzda, cesaretin en yüksek halini hissedecek ve bu destanı birlikte yazmaya hazır olacaksınız.