Allahu Ekber dağlarını geçen ilk asker Kemahlı Süvari Albay Abdulhalim Akkılıç

📍Kemah… Dağlarına vakur, taşına sadık, evlatlarına destan yazdıran bir toprak…

Anadolu’da bazı yerler vardır ki, oralarda doğmak yalnızca bir nüfus kaydı değil; bir hafızaya, bir millete ve bir emanete bağlanmak anlamına gelir.

Erzincan’ın kadim ilçesi Kemah, işte bu yerlerden biridir. Yalnızca coğrafi güzelliğiyle değil; sarp kayalıkları, yalçın kalesi, mezarlık taşlarına kazınmış duaları ve yiğitleriyle bir tarih ve vakur duruş yurdudur.

O topraklardan çıkan bir isim vardır ki, artık bir bireyin değil, bir milletin hikâyesidir: Süvari Albay Abdülhalim Akkılıç.
Bir asker, bir evlat, bir hatıra değil sadece; Kemah’ın cesaretle yazdığı yürüyen bir şiir, Allahüekber Dağları’na kazınmış bir izdir.


Kemah’tan Doğan Bir Soyun İzleri

1891 yılında Kemah’ın Pörhenkbaşı Mahallesi’nde dünyaya gelen Abdülhalim, küçük yaşta babasını kaybetmiş; ancak annesinin sarsılmaz iradesiyle büyümüş, taş sokakların gölgesinde yürümeyi öğrenmiştir. İlk öğrenimini Kemah’ta tamamladıktan sonra Erzincan Askerî Rüştiyesi, Manastır Askerî İdadisi ve nihayet İstanbul Harbiye’de eğitimini sürdürmüştür. Ancak onun en önemli mektebi, Kemah’ın taş evleri, dağ yamaçları ve kalbindeki aidiyetti.

Ailesi, Kemah’ta “Hacımusazade” olarak tanınmakla birlikte, eldeki belgeler geçmişte “Kapucubaşızade” unvanını taşıdıklarını göstermektedir. Evde bulunan işlemeli eyer takımı, kuburluklardaki pala ve tabanca, bakır kaplar, yalnızca bir aile hatırası değil; bir askeri geçmişin, bir kalenin, bir görev mirasının sessiz tanıklarıdır.

Bir dönem Kemah Kalesi içindeki camide imamlık yapan Hacı Musa, cami harap olunca, görevini Pörhenkbaşı Mahallesi’ndeki camiye devretmiştir. Bu imamlar sadece bir mahallenin değil, bir kalenin, bir bölgenin manevi kılavuzlarıydı. Ailenin evine oyulmuş olan Hicrî 1252 (Miladî 1837) tarihli taş kitabe ise, bu köklü geçmişin Kemah taşına kazınmış sessiz nişanesidir.


Allahüekber Dağları’na Atılan İlk Adım

Asıl destan ise, 1914 yılında yazılmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde, Sarıkamış harekâtında keşif birliğinin başında yer alan Abdülhalim Akkılıç, Allahüekber Dağları’nı geçen ilk Türk askeri olarak tarih sahnesine çıkmıştır.
Sırtında siper, elinde dürbün değil; yüreğinde Kemah’ın sabrı, iman gücü ve vatan sevgisi vardı.
Don, tifüs, açlık, cephanesizlik…
Ama yılmadı.
Zira o, Kemah’tan aldığı duaları dağlara taşıyan bir neferdi.
O geçiş, yalnızca bir zirvenin değil, bir milletin onurunun aşılmasıydı.

Bugün dahi Allahüekber Dağları’nda esen rüzgâr, onun izini taşır; buz tutmuş taşlarda onun ayak sesleri yankılanır.

Millî Mücadele’de ve Cumhuriyet Yıllarında

Millî Mücadele yıllarında, Abdülhalim Bey, Güney Cephesi’nde görev almış ve 7 Aralık 1921’de Kilis’in Fransız işgalinden kurtuluşunu sağlayan süvari birliğine komuta etmiştir. Bu zaferin nişanesi olan atlas üzerine işlenmiş Osmanlı sancağı ve dönem fotoğrafı, bugün Bursa Akkılıç Kütüphanesi’nde sergilenmektedir. Bu sancak, onun yalnızca silah değil; bir milletin iradesini taşıdığına sessizce tanıklık etmektedir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında da yurdun dört bir yanında görev alan Akkılıç, Şeyh Sait ve Nasturi isyanlarının bastırılmasında, Süvari Alayı Komutanlığı ve Gümrük Muhafaza hizmetlerinde milletin dirliğine hizmet etmiştir.


Bir Soyadının Yükü

Soyadı Kanunu’nun çıktığı yıllarda ailesi, bir anlamda tarihi tamamlarcasına, 93 Harbi sonrasında görev yaptığı Akdağ ve Kılıç Dağı’ndan ilhamla “Akkılıç” soyadını seçmiştir.
Bu isim artık sadece bir dağ silsilesi değil; bir sadakat yeminidir.
Bir kılıcın onurunu, bir dağın kararlılığını ve bir askerin gölgesiz yürüyüşünü taşımaktadır.

Bugün: Taşlar Eskir, Hatıralar Yaşar

Bugün belki Kemah’taki o ev bir harabe, kale camisi yıkık, kap kacak kayıp…
Ama Süvari Albay Abdülhalim Akkılıç’ın hatırası, Kemah’ın rüzgârında, taşlarında, dualarında yaşamaktadır.
Onun adı artık sadece bir askerin adı değildir;
Bir neslin yürüyüşü, bir toprağın duası, bir yurdun hafızasıdır.
O, Kemah’ın kalbinden Allahüekber’e yürüyen bir iradeydi.
Ve o yürüyüş, hâlâ devam etmektedir…

instagram facebook twitter

Haberdar Olun