Halide Edip Adıvar ve Kemah

Halide Edib Adıvar Meşrutiyet ve Cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. 1882 yılında istanbul’da doğmuş, 9 Ocak 1964 yılında yine istanbul’da vefat etmiştir.

 Edip Bey ile Bedrifem Hanım’ın kızıdır.  Aslen Kemahlı olan Edip Bey, Ceyb-i Hümayun kâtipliği, Bursa, Yanya ve Antalya Reji Müdürlükleri yapmış tipik bir Batı hayranı; İttihat ve Terakki bağlısıdır.

Bedrifem Hanım, Eyüp’te Mevleviliğiyle ünlü Nizami Ailesi’ne mensuptur. Edip Bey ikinci kocasıdır.  İlk evliliğinden de bir kızı olan Bedrifem Hanım genç yaşta ölmüştür.

Annesinin ölümüyle küçük yaşta öksüz kalan Halide Edip, babasının peş peşe evlenmesi nedeniyle, zaman zaman yeni annelerinin yanında da kalmasına rağmen asıl anneannesiyle (Nakiye Hanım) dedesinin denetiminde büyümüş, ilk terbiyesini de bu ehli- Tarık olan ihtiyarlardan almıştır.

İngilizlerin eğitim tarzını benimsemekle kalmayıp, çocuklarını da bu tarzda eğitmek isteyen Edip Bey, onların giysilerini seçerken de aynı eğilime uymuştur. Onun karşısında ise, gerek eğitim gerekse giyim tarzında gelenekten yana olan Mevlevi haminne vardır. Bu yüzden Halide Edip, çocukluğunda daha çok doğu yetişme döneminde daha çok batı kültürlerinin etkisinde kalarak erginlik döneminde yaşayışta doğulu, düşüncede batılı şeklinde yetişmiştir.

İpek Çalışlar’ın Halide Edip biyografısinden öğrendiğimize göre Halide Edip Hanım’ın annesi ilk evliliğini ünlü bir Kürt Beyinin oğluyla yapmıştı. Annesi Bedrifem 15 yaşındayken Kürdistan-i Osmani’den mecburi oturma kararıyla İstanbul’a gönderilen Kürt Aşiret Bey’i Bedirhan Paşa’nın (Cizre Emiri) en yakışıklı oğlu Ali Şamil ile evlenmişti.

Bedrifem Hanım’ın bu evlilikten ileride Halide Edip Hanım’la anne bir baba ayrı kardeş olacakları “Mahmure” adında bir kızı dünyaya geldi.

Annesi ve babası, torunları Mahmure 2 yaşında iken, kızları Bedrifem Hanım’ı kocası Ali Şamil’den zorla ayırdı.

Evlerinin önünden sık sık geçişiyle birbirlerini fark eden Mehmet Edip’le Bedrifem evlendi. İşte bu evlilikten Halide Edip Hanım dünyaya geldi.

Halide Edip’in anneannesi Nakiye Hanım’ın eşi Ali Efendi Kemah’lıydı. Dolayısıyla yetişme yıllarında Halide Edip, dedesi Kemahlı Ali Efendi’den doğuyla ilgili pek çok şey öğrendi.

Çocukluk yıllarının çoğunu anneannesinin tipik bir Türk evi olan evinde geçirmiştir. Bu evde Halide Edib, sanatçı cephesini kuvvetlendiren ilk tesirleri almıştır. Hatıralarında anneannesinin ve büyükbabasının üzerindeki tesirlerini anlatır. Halide Edib, Amerikan kız Koleji’ni bitiren ilk Türk kızıdır. Okuldaki derslerinin yanı sıra özel dersler de almıştır. İngilizce, musiki, Kur’an ve Arapça derslerinden başka matematiği devrin en meşhur matematikçisi olan Salih Zeki’den, felsefe ve edebiyatı da filozof Rıza Tevfik’ten okumuştur.  Halide Edib Adıvar dedesinden ve babasından duyduğu Kemah ilçesini milyonlar ile buluşturduğu romanlarına konu etmiştir. 1927 yılında yazdığı Zeyno’nun oğlu adlı romanında Kemah ilçesini konu edinmiştir.

Halide Edip Türk kadınının iş, düşünce ve edebiyat ala­nında başarılı olan bir örneğidir. Kadın haklarının ateşli bir savunucusu olarak yıllarca mücadele vermiştir. Gördüğü eğitim sebebiyle Doğu-Batı sentezini en başarılı şekilde ya­pabilen yazarlarımızdandır. Yazı hayâtına gazete ve dergi­lerde yayınlattığı makale, sohbet ve denemelerle başlamış, bu eserlerinde kızların eğitimiyle psikolojisi üzerinde dur­muş, aşk konusunu ön plâna almıştır. İlk romanlarında aşk konusu ağır basar. Kurtuluş Savaşı onun düşünce dünyası­nı değiştirmiş, ideolojik romanlar yazmasını sağlamıştır.
Bâzı romanları Türk gelenek ve görenekleri üzerine kurulmuş, sosyal hayatımızı çok canlı çizgilerle yansıtan töre ro­manlarıdır. Bu türden olan 
Sinekli Bakkal, CHP Roman Yarışması’nda birincilik kazanmıştır, kısa ve fiilsiz cümleleri, sade bir dili vardır. Bu bakımdan yazarı tenkit edenler ol­muştur. Bütün eserlerinde kadın kahramanların daha kuv­vetli ve canlı anlatıldığı, tanıtıldığı görülür. Halide Edip Adıvar, şa­hıs yaratmada çok başarılıdır. Cumhuriyet döneminin en çok okunan eserlerini yazmıştır. Kitaplarının bir kısmı da batı dillerine çevrilmiştir.

Hikayeleri:

1. Harap Mâbedier (1911), 2. Dağa Çıkan Kurt (1922), 3. Kubbede Kalan Hoş Sadâ (1974), 4. izmir’den Bursa’ya (İçindeki üç hikaye yazara ait­tir, 1963,1970).

Romanları:

1. Heyula (1909-İ974), 2. Râlk’ln Annesi (1909, 1924), 3. Sevlyye Tallb (1910), 4. Handan (1912), 5. Yeni Tu­ran (1912), 6. Son Eseri (1913,1909,1939), 7. Mev’ut Hüküm (1917. 1919). 8. Ateşten Gömlek(1922, 1923), 9. Kalp Ağrısı (1924), 10. Vurun Kahpeye (1923, 1926), 11. Zeyno’nun Oğlu (1927,1928), 12. Sinekli Bakkal(1935,1936), 13. Yolpalas Ci­nayeti (1936), 14. Tatarcık (1938, 1939), 15. Sonsuz Panayır (1946), 16. Döner Ayna (1953), 17. Âkile Hanım Sokağı (1958, 1975), 18. Kerim Usta’nın Oğlu (1958,1974), 19. Sevda Soka­ğı Komedyası (1959, 1971), 20. Çare saz (1961, 1972), 21. Hayat Parçaları (1963).

Tiyatro eserleri: 1. Kenan Çobanları (1918), 2. Maske ve Ruh (1937).

Hâtıraları:

 1. Mor Salkımlı Ev (1951,1955; İn­gilizce neşri “Memoirs” 1926), 2. Türk’ün Ateşte İmtihanı (Milli Mücâdele Hâtıraları, Hayat mecmuası’nda 1962; İngi­lizce neşri “The Turkish ordeal”. 1928).

Diğer eser­leri: 1. İngiliz Edebiyatı Tarihi (3 cilt, 1940-49), 2. Türkiye’de Şark-Garp ve Amerikan Tesirleri (1954,1955; İngilizce ve Ur­duca’ya da çevrildi). 2. Gazete ve mecmualardaki diğer ince­lemeleri, fikrî yazıları ve tercümeleri.

 Kaynak: İpek Çalışlar Halide Edip biyografisi

               Başbakanlık Devlet Arşivleri Nufus kayıtları

instagram facebook twitter

Haberdar Olun