Kemah Kanunnamesi

922 (1516) TARİHLİ KEMAH KANUNNAMESİ 

Defter-i Müfredat ve mahsulat-ı Vilayet-i Kemah

 

  1. Tafsil-i kanunname-i vilayet-i Kemah mahsulat-i kura ber müceb-i kanun-ı Osmani ve bac-ı tamga ber muceb-i kanun-ı Hasan Padişah
  2. Evvel vilayet-i mezkurda vaki olan reaya ki müslimanlar dürürler anlarun kim çifti olup ve bir çiftlik zemin zira’atine kadir olan anlarun gibiden res-m-i çift deyü ellişer Osmani akçaların alalar ve anlarun kim çifti olmaya veya bir hanede tekrar müzevvec ola anlarun gibiden on ikişer akça resm-i bennak alalar ve anlar kim mücerred olalar atalarına hidmet ider olmayup alahide kendü öz karlarında olalar anlardanaltışar resm-i ceba bennak alalar.

Ve kefere taifesinden bu zikr olanrüsüm alınmayup amma her haracgüzer nefer başıa yirbeşer akca ispenç alalar.

Ve cifti olmayup bennak adında olan müslümanlarun birer mikdar zira’atleri olsa zira’atlerine göre hisab idüp her iki dönümüne bir akça-i Osmani alakadar.

Ve bu zikr olan rüsüm ki takrir olundu eğer müsliman ve ger kefere taifesidür bunların alınmalarının mevsimi evvel-bahar evail-i Martdadur ol vakit alalar andan mukaddem almayalar.

      3.   Ve zira’atlerinden eğer müsliman ve ger keferedür hums üzere alalar ol üzere kayd olupdur amma müsülmanlarun bağlarından ve penbelerinden ve meyvelerinden ve bostanlarından yedidebir alına öyle kayd oluptur.

      4.   Ve şehirtaifesinin Müslümanlarından bennak resmi alınmaya kayd olmayupddur ve gallevatlarından ve gayri her neleri kim vardur öşr üzere alna öyle mukayyeddür.

      5. Ve resm-i arüsiyye kız oğlandan altmış ve dul avrattan otuz akça resm-i arüsiyye alalar kız oğlan her ne yerde nikah olur ise olsun atası ne yerün raiyyyeti ise anun ipahisi ala ve dul avrat her ne yerde nikah olsa resm-i arüsiyyesi anda alına

      6. Ve resm-iasel hasıl olan baldan öşr üzere alına.

      7. Ve resm-i asiyab her asiyabdan ayda beşer akça hisabı üzere atalar ki yıllığı altmış akça olur.

      8.Ve adet-i ağnam her iki koyuna bir akça alına

      9.Ve resm-i yaylak her yaylakcı olan kimselerden ki çeherpası ola her haneden birer nügi yağ alalar iki yüzdirhem ola.

     10. Ve cerayim-i hayvanat için dahi ya at veya sığır ekine girip ziyanlık eylerse her davar başına beşer akça cürmün alalar ve ekin sahibinin ziyanlığının dahi hayvanat sahibinden ödedeler ve her davar başına siyaset içun sahibini beşer ağaç dahi uralar bu husus içun her haneden maktü akça almayalar.

     11. Ve gallevatın kıymeti buğdaydan ki İstanbul kili ola sekizer akça ve arpaya ve daruya altışar akça ve penbenin batmanına ki on iki nugidir altmış akça ve hamir batmanına beşer akça ve yemve batmanına ikişer akça bu zikr olan bahayile kuranın mahsulatı bağlanupdur amma ol kimesneler kim kura mahsüridür defterde ve kanunnamede böyle kayd olupdur u kıymet üzere reayadan akça talep olunmak kanun değildur hemen kanun ayniyle hasıl olanın almakdur eğer ziyade bahaya satılsa… Ve eğer eksüğe ıssı ve ziyan sahibi timarundur.

      12. Ve vilayet-i Kemah'ın vakfolan kurasından an kadimin onda üç alınu gelip ikisi divani ve birisi malikane ki vakf içun alınur imiş giru evvel üzere onda iki divanı ve birisi vakf içun kayd olup divanisi timar olup ve vakfiyesi mesacid ve medaris müzazimine tayin olup yerlü yerine kayd olundu.

 Tafsil-i kanunname-i tamga ve bac muceb-i kanun-ı Hasan Padişah:

Trabzon’dan keten yükü gelse geçüp gitse uburu her yükünden elli karaca akça alınur imiş ve eğer şehirde satılsa her topdan üç karaca akça alurlar imiş ve Hasankeyf meta’ı ve haleb meta’ı gelse geçüp gitse ol dahi her yükden elli karaca akça alurlar imiş ve eğer satılsa dün yüzü gibi kuşak gibi va alaca gibi bu emsal nesnelerden geçüp gitse her yükten elli karaca ve mürdebar yükünden turunç gibi ve kuru üzüm gibi ve bu emsal nesnelerden geçüp gitse her yükden altı karaca akça alurler imiş ve taftadan ve valadan ve bu emsal nesnelerden yüz karaca akçadan beş karaca akça alurlar imiş ve kalay dahi ana göredir ve penbe yükünden eğer geçüp gitse her yükden onbeş karaca akça alurlar imiş ve eğer satılsa heman yüzde baş karaca baş karaca akça ve hamir yükünden eğer geçüp gitse ve eğer gayri yerden şehre gelse oniki karaca akça alurlar imiş nokta başı deyü.

Ve eğer celeb koyunu geçüp gitse her celeb ki iki yüz ola bir baş koyun alalar ve eğer kasabhanede satılsa her bir baş koyuna bir karaca akça alurlar imiş ve eğer sığır satılsa her sığır başına altı karaca akça alurlar imiş ve bez yükünden eğer gayri yere gitse her nügiden onsekiz karaca akça alurlar imiş ve himar yükünden on iki karaca akça alurlar imiş ve eğer at veya katır satılsa bunların gibiden her başdan onsekiz karaca akça alurlar imiş ve eğer himar satılsa bunların nısfıdır ve eğer çift öküzü satılsa nesne alınmaya ki kanun değüldür.

Ve eğer sabun yükü geçüp gitse her yükde elli karaca akca alurlar imiş ve eğer satılsa her yüzden beş akça alurlar imiş.

Ve cüllah kuyusundan şehirde olan kuyudan her kuyudan altı karaca akça alurlar imiş ve kefiş-üz göçünden her göç başına altışar karaca akça alurlar imiş.

Ve tabakhanelerden her tabakhananeden altı karaca akça alurlar imiş bu zikr olan nesneler tamga-i siyaha müteallikdür.

Ve her batman on iki nügidir ve her nügi yüz yetmiş dirhemdür.

Kaynak: İsmet Miroğlu Kemah Sancağı ve Erzincan Kazası

instagram facebook twitter

Haberdar Olun