Bazı hediyeler vardır ki altından, gümüşten değil; gözyaşından yapılır.
Bazı taşlar vardır ki, mücevher değil; bir ümmetin aşkına şahitlik eder…
Kevkeb-i Dürri, yani “İncilerin Yıldızı” adı verilen o eşsiz elmas da işte bu hediyelerden biriydi.
Sultan Ahmet Han, bu kutsal emaneti, aşkıyla yoğrulmuş bir niyetle Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) armağan etmek üzere Medine-i Münevvere’ye gönderdi.
Bu, yalnızca bir taş değil, bir milletin Resûl’e secde eden kalbinin simgesiydi.
Osmanlı padişahları içinde belki de en çok gözyaşı döken, en çok dua eden, en çok teslim olan isimlerden biri:
Sultan Ahmed Han, Henüz genç yaşında, kalbindeki Resûl aşkıyla bir mabet inşa ettirdi:
Sultanahmet Camii…
Taşları yalnızca mimarîyle değil,
salât ve selamlarla, tesbih ve niyazlarla yoğrulmuş bir aşkın abidesi oldu.
Onun saltanatı kılıçla değil, secdeyle başladı.
Her gecesi Hırka-i Saadet’in önünde gözyaşlarıyla bitti.
Ve yıllar sonra…
Bir cihan devleti dağılırken, kutsal emanetler birer birer tehdit altına girerken,
Fahreddin Paşa, Medine’yi terk etmeyi reddeden adam olarak tarihe geçti.
Kevkeb-i Dürri, Medine işgal edilmeden hemen önce onun gayretiyle İstanbul’a gönderildi.
Bu bir kurtarma değil; aşkın korunmasıydı.
Çünkü Osmanlı’nın Resûlullah’a olan sevgisi toprağı değil, kutsalı koruma aşkıydı.
İstanbul’a ulaşan sadece bir elmas değil; asırlar süren sadakatin ışığıydı.
Belki fark etmezsiniz…
Ama Kevkeb-i Dürri, Topkapı’da sessizce parlamaya devam eder.
Belki bir sabah Sultanahmet’te dua ederken
kalbinize dokunan o sükûnetin sesi, Sultan Ahmed Han’ın gözyaşından, Fahreddin Paşa’nın sadakatinden, Sultan Ahmet Han’ın teslimiyetinden gelir.
Çünkü bazı taşlar ışık vermez;
aşkı yansıtır.
🔖 Not: Bu gönderide yer alan metin, yazar Recep Babacan’a aittir. 📚
Kaynak belirtilmeden paylaşılması ve kullanılması ❌ kesinlikle yasaktır.
✨ #KevkebiDürri 💎
🕌 #SultanAhmedHan
📿 #AşkıNebi
🛡️ #FahreddinPaşa
📖 #RecepBabacan
🏛️ #TopkapıSarayı
🕋 #MedineSevgisi
💫 #PeygamberAşkı
🇹🇷 #OsmanlıRuhu
🕊️ #ManeviEmanet
📜 #TarihinKalbi
